İngilizcede Sık Kullanılan Atasözleri ve Deyimler

Özellikle biz Türkler günlük yaşantımızda sıkça atasözlerine ve deyimlere yer veriyoruz. Elbette bizim atalarımız bu kadar konu hakkında nesillere dayanan tam isabet tavsiyeler verirken diğer milletlerin ataları hiç miras bırakamadı mı? Nihayetinde de onlar da günlük yaşantılarında genişçe bu sözlere yer veriyorlar. Mademki bu kadar önemliler o halde karşınızda İngilizcede Sık Kullanılan Atasözleri ve Deyimler.

Bakalım İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimler nelermiş, aramızda ne denli kültür farklılıkları oluşmuş ve bu geleneksel farklılıklar onların nasıl “kulağına küpe oluyormuş.”

Not: İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri hem anlamları hem de çevirisi ile birlikte listeledim. Ve aynı zamanda Türkçede karşılığı olan atasözü ve deyimleride ekledim. Son olarak sıralamayı da ingilizcede en çok kullanılan atasözleri ve deyimlere göre hazırladım.

İngilizce Atasözleri ve İngilizce Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı Türkçe Anlamı
First come, first served. İlk gelen hizmeti de ilk alır. | Erken kalkan,yol alır. Aciliyet ve önceliğin her zaman erkenci olanın olduğunu belirten bu atasözü İngilizler tarafından sık kullanılmaktadır.
Better late than never. Hiç olmamasındansa geç olması daha iyidir. | Geç olsun da güç olmasın. Bir işin hiç olmamasındansa, geç olmasının yeğlendiği durumlarda pozitif olarak kullanılmaktadır.
There’s no such a thing as a free lunch. Bedavaya yemek olmaz. | Çalışmadan aş olmaz. Her şeyin bir bedelinin olduğunu belirtir. Ek olarak Düzenli ve çalışkan İngiliz halkı, emeğe verilen önemi bu atasözü ile vurgulamıştır.
Two wrongs don’t make a right. İki yanlış bir doğru etmez. Birinin başka birine kötülük yapmasına karşı o kişinin de ona aynı şekilde tepki vermesine kullanılan bu atasözü olayların bu şekilde yapılırsa çözümden uzaklaşacağını ifade eder.
You can’t make an omelette without breaking eggs. Yumurtaları kırmadan, omlet yapamazsın. İyi bir şeyler yapmaya çalışırken bile yolumuza çıkacak insanları kırabiliriz ve Sorunlar yaşayabilir veya fedakarlıklar yaparız.
Don’t judge a book by its cover. Kitabı kapağına göre yargılama. | Zarfa değil mazrufa bak. Dışa önem vermek yerine önemli olanın kişinin iç güzelliğinin ya da olayların iç yüzünün olmasına dikkat çekilmektedir.
Don’t count your chickens before they hatch. Yumurtlamadan önce, tavuklarını sayma.| Dereyi geçmeden, paçaları sıvama. Bir işin sonuçlarını görmeden, beklediğiniz gibi biteceğine inanarak bir işe başlanmamalı.
Two heads are better than one. İki kafa bir tanesinden iyidir. | Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Tek başına bir olayı inceleyip sonuca varmaktansa, iki kişi aynı olaya farklı yönlerden bakarak daha doğru ve kesin bir sonuca ulaşacağına vurgu yapılmaktadır.
Don’t put all of your eggs in one basket. Aynı sepete tüm yumurtalarını koyma. Yaptığın tüm planları aynı çerçevenin içine koymayıp her zaman yedek bir planın olması gerektiğine vurgu yapılmaktadır.
Too many cooks spoil the broth. Aynı çorbayı bir sürü asçı aynı anda yaparsa, o çorba mahvolur. İki karpuz bir koltuğa sığmaz. Aynı işi birden fazla kişi yapmaya çalışırsa o işi mahvedip berbat edeceklerinden bahsetmektedir.
Many hands make light work. Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Zor bir işi bitirmek için çok insan çalıştığında, işin zorluğu azalır. Bir başka ifadeyle insanlar birlikte çalıştığında hem iş kolaylaşır, hem de daha çabuk biter.
Honesty is the best policy. Dürüstlük en iyi yoldur. Her zaman dürüst olup doğruyu söylemek en iyisidir. Böyle yaparak başkalarının güvenini ve saygısını kazanabilirsiniz.
The grass is always greener on the other side of the fence. Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür. Başka insanların hayatları, sizin hayatınız iyi gidiyor olsa bile, her zaman sizinkinden daha iyi, daha mutlu ve başarılı görünür.
An apple a day keeps the doctor away. Günde bir elma yemek, doktoru uzak tutar. Beslenmenin sağlığa ve daha az doktora gitmeye katkıda bulunduğunu anlatıyor. Elma, bu sözde, sağlıklı yiyeceklerin ve düzgün beslenmenin bir sembolü.
Don’t bite the hand that feeds you. Seni besleyen eli ısırma. Bağlı olduğun, ya da sana bir şekilde iyi davranan bir insana kötü davranma.
Rome wasn’t built in a day. Roma bir günde kurulmadı. Önemli şeylerin gerçekleşmesi için zamana ihtiyaç vardır.
It’s no use crying over spilt milk. Son pişmanlık fayda etmez. Artık değiştirilemeyecek şeyler için ağlayıp şikâyet etmenin bir faydası olmaz.
Still waters run deep. Yavaş atın çiftesi pek olur. Sessiz ve çok konuşmayan kişilerin genellikle derinde yatan ilginç kişilikleri olur.
Curiosity killed the cat. Kediyi merak öldürür. Sizi ilgilendirmeyen bir şeyi çok merak ederseniz zarar görebilirsiniz.
My hands are tied. Elim kolum bağlı. Herhangi bir durum karşısında onu değiştirecek bir şey yapamamak.
Out of sight, out of mind. Gözden ırak, gönülden ırak. Bir şeyi görmüyor ve duymuyorsanız, onu unutabilirsiniz.
The forbidden fruit is always the sweetest. Yasak olan güzeldir. Yasak olan şeyler her zaman daha çekici olur.
If you scratch my back, I’ll scratch yours. Sen beni kolla, ben de seni kollayayım. Eğer bana yardım edersen ben de sana yardım ederim.
It’s the tip of the iceberg. Bu sadece buzdağının görünen kısmı. Bir şey yapıyorken ilk karşılaştığımız zorluğun, tüm süreç boyunca karşılaşacağımız zorluklar arasında en küçüğü olduğunu anlatmak için kullanılır.
Learn to walk before you run. Koşmadan önce yürümeyi öğren. Daha zor bir işi yapmaya kalkışmadan önce temel becerileri öğren. Örneğin; İngilizce öğrenmeye zor konulardan başlamak yerine, daha kolay yerlerden başla, bilgini genişlet ve aşamalı bir şekilde zor konulara geç.
First things first. Her şeyin bir sırası var. En önemli şeyler, diğer her şeyden önce yapılmalıdır.
Don’t bite off more than you can chew. Boyundan büyük işlere kalkışma. Tek seferde yapabileceğinden daha büyük sorumluluk alma.
It’s better to be safe than sorry. Pişman olacağına sağlamcı davran. Dikkatli ol ve önlemini al. Gereksiz görünse ve yaptığın işi uzatacak olsa bile daha sonra çıkacak olası problemlere karşı tedbir almak iyidir.
Don’t make a mountain out of an anthill. Pireyi deve yapma. Küçük bir sorunu ya da zorluğu büyütme, abartma.
Where there’s a will, there’s a way. İsterse insan her şeyi yapabilir. Eğer bir şeyi başarmayı çok istiyorsanız, onun için mutlaka bir yol bulursunuz.
A bad workman always blames his tools. Beceriksiz bir işçi suçu her zaman aletlerinde bulur. Kötü bir işçi verilen görevi başarıyla yerine getiremediğinde kullandığı araçları veya dış faktörleri sorumlu tutar.
A bird in hand is worth two in the bush. Eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir. Elimizdeki şeyler, elde etmeyi umduğumuz şeylerden daha değerlidir.
A cat has nine lives. Kedi dokuz canlıdır. Başı belaya girse de üstesinden kolayca gelebilecek insanlar için kullanılır.
Blood is thicker than water. Kan sudan yoğundur.Et tırnaktan ayrılmaz. Aile ve akrabalarla kurulan ilişkiler arkadaşlarla veya diğer insanlarla kurulan ilişkilerden daha güçlüdür.
Best things in life are free. Hayatta en iyi şeyler bedavadır. Hayattaki en değerli şeyler için genellikle bedel ödemenize gerek yoktur.
As you sow, so you shall reap. Ne ekersen onu biçersin. İyi veya kötü eylemleriniz karşılaşacağınız sonucu belirler.
Grief divided is made lighter. Üzüntü paylaşıldıkça hafifler. Üzüntünüzü, kederinizi yakınlarınızla paylaşırsanız onu hafifletebilirsiniz.
Fortune favors the brave. Şans, cesurdan yanadır. Planlarınızı cesurca uygularsanız şansın sizin tarafınızda olması muhtemeldir.
Easy come, easy go. Haydan gelen huya gider. Kolay elde edilen şeyler kolay kaybedilir.
Don’t put off tomorrow what you can do today. Bugününün işini yarına bırakma. Yapılması gereken işler vaktinde yapılmalı, ertelenmemelidir.
Clothes do not make the man. Kürk ile börk ile adam olunmaz. İnsan dış görünüşüne göre değerlendirilmez. Dışarıdan çok iyi görünen biri o kadar iyi olmayabilir.
Beauty is in the eye of the beholder. Güzellik bakanın gözlerindedir. Güzellik göreceli bir kavramdır, kişiden kişiye değişir.
Bad news travels fast. Kara haber tez duyulur. Kötü haberler insanlar arasında çabuk yayılır.
Barking dogs seldom bite. Havlayan köpek ısırmaz. Bağırıp çağıran, tehditkar davranan insan nadiren zarar verir.
A rolling stone gathers no moss. İşleyen demir pas tutmaz. Çok çalışan bir kimse aynı zamanda yaratıcı ve üretkendir.
A chain is only as strong as its weakest link. Bir zincir sadece en zayıf halkası kadar güçlüdür. Bir şey ne kadar güçlü olursa olsun zayıf bir noktası yüzünden bütün gücünü kaybedebilir.
Action speak louder than words. Eylemler sözlerden daha yüksek sesle konuşur. Lafla peynir gemisi yürümez. Eylemler insan karakterini daha iyi yansıtır; çünkü bir şeyi söylemek kolaydır ama söylendiği gibi hareket etmek zordur.
Adversity and loss make a man wise. Sıkıntı ve kayıp bir insanı bilge yapar. Mutluluk ve bolluk içinde olduğumuz zamanlardan çok zor zamanlar bizi olgunlaştırır.
All good things come to an end. Her güzel şeyin bir sonu vardır. İyi şeyler bir şekilde biter.
An empty vessel makes much noise. Boş teneke çok tangırdar. Aptal ve budala insanlar çok daha fazla konuşur.
An idle brain is the devil’s workshop. Boş bir beyin şeytanın atölyesidir. Yapacak bir şeyiniz yoksa muhtemelen kötü şeyler yapmayı düşüneceksiniz.
Ignorance is bliss. Cehalet mutluluktur. Bir şey hakkında daha az şey bilmek insanı rahatlatır. Bilginiz arttıkça huzursuzluğunuz artar.
He who laughs last, laughs best. Son gülen iyi güler. Bir işin başında yaşanan sevinçler geçicidir ama işin başarılmasıyla elde edilen mutluluk gerçektir.
In unity, there is strength. Birlikten kuvvet doğar. Birlik ve beraberlik içerisinde yapılan işler daha güzel sonuçlanır.
Strike while the iron is hot. Demir tavında dövülür. Bir işin yapılabilmesi için en uygun zamanda harekete geçmek gerekir.
Nothing ventured, nothing gained. Emek olmadan yemek olmaz. Bir şeyden kazanç elde etmek için çaba sarf etmek gerekir.
Money does not grow on trees. Para ağaçta yetişmez. Para kazanmak için çalışmak gerekir.
Love is blind. Aşkın gözü kördür. Aşık olan kişi sevdiğinin kusurlarını görmez.
The harder you work, luckier you get. Ne kadar çok çalışırsan o kadar şanslı olursun. Fazla çalışmak istediklerinizi elde etme şansınızı artırır.
The show must go on. Gösteri devam etmeli. Başlanılan bir iş esnasında sorunlarla karşılaşılsa da işe devam etmek gerekir.
The way to a man’s heart is through his stomach. Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer. Güzel yemekler yapmak, bir erkeğin sevgisini kazanmak için en etkili yöntemlerden biridir.
You never know what you can do till you try. Denemeden neler yapabileceğini bilemezsin. Bir kişinin yeteneklerini keşfetmesi için sürekli bir şeyler denemeye devam etmesi gerekir.
A leopard can’t change its spots. Huylu huyundan vazgeçmez. Can çıkar huy çıkmaz. Bir huy, alışkanlık edinmiş kişiyi bu huyundan, alışkanlığından vazgeçirmek için ne denli uğraşılsa boştur, insanın huyu değişmez anlamında söylenir.
What goes around comes around. Ne ekersen onu biçersin. Bir kişiye kötü davranırsanız bir başkası da size kötü davranır.
Every cloud has a silver lining. Her şeyde/işte bir hayır vardır. Olan biten her işi, başka biçime sokmak elimizde olmadığına göre, iyiye yormak gerekir, bu insanı kötümser olmaktan kurtarır anlamında söylenir.
The pen is mightier than the sword. Kalem kılıçtan keskindir. Yazı gücünün, bilginin, düşünce gücünün, kaba kuvvetten daha ezici bir güç olduğunu vurgular.
When in Rome, do as the Romans. Romadayken, bir romalı gibi yap. Daha çok yurtdışına çıkıldığında, farklı yaşayan insanlarla karşılaşıldığı zaman, oraya ayak uydurmak ve onlar nasıl yaşıyorsa öyle yaşamak anlamında kullanılan söz.
Hope for the best, but prepare for the worst. En iyiyi umut et ama en kötüsü için de hazırlıklı ol. Her zaman bir B planın olmalı.
Always put your best foot forward. Her zaman elinden gelenin en iyisini yap. Başkaları üzerinde iyi bir izlenim bırakabilmek için her zaman elinden gelenin en iyisini yap.
Where there’s smoke, there’s fire. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Bir şeyin gerçek olup olmadığı ortaya çıkan işaretlerden anlaşılır, işaret varsa o şeyin gerçek olduğuna inanılabilir.
The squeaky wheel gets the grease. Gıcırtılı tekerlek yağ alır.Ağlamayan çocuğa meme vermezler. Eğer bir şey hakkında şikâyetçi olursanız daha iyi bir hizmet alabilirsiniz. Eğer sabırla beklerseniz, kimse size yardımcı olmayacaktır.
Fortune favors the bold. Şans cesur olandan yanadır. Cesurca istediklerinin peşinden giden insanlar, güvenli bir şekilde yaşamaya çalışan insanlardan daha başarılıdır.
Birds of a feather flock together. İt ulur, birbirini bulur. Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş. İnsanlar kendilerine benzeyen kişilerle beraber vakit geçirirler.
Keep your friends close and your enemies closer. Dostlarını yakın, düşmanlarını daha yakın tut. Eğer bir düşmanınız varsa ona açık bir savaş ilan etmektense, arkadaşınız gibi davranın. Bu sayede sizin için ne planladıklarını öğrenebilirsiniz.
The early bird catches the worm. Erken kalkan yol alır. Yapacakları işe erken girişenler kazançlı olurlar, işlerinde ilerlerler.

İngilizcede Sık Kullanılan Atasözleri ve Deyimler: Kategorilere göre

İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri şimdide kategorilere göre sunalım. Aşağıda, ingilizcede en çok kullanılan atasözlerini ve yine ingilizcede en çok kullanılan deyimleri farklı kategorilere göre bulabilirsiniz.

Aşk ile İlgili İngilizce Atasözleri ve İngilizce Deyimler

İngilizcede aşk ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Absence makes the heart grow fonder. Ayrılık, sevgiyi artırır.
All’s fair in love and war. Aşkta ve savaşta her şey mübahtır.
Love is blind. Aşk kördür.
Love is a many-splendored thing. Aşk çok yönlüdür.
Love is patient, love is kind. Aşk sabırlı, sevgi naziktir.
Love conquers all. Aşk her şeyi fetheder.
Love is the answer. Aşk cevaptır.
Love is the best medicine. Aşk, en iyi ilaçtır.
Love is the language of the heart. Aşk, kalbin dilidir.
Love is the most powerful force in the world. Aşk, dünyadaki en güçlü güçtür.

Arkadaşlık ile İlgili İngilizce Atasözleri ve İngilizce Deyimler

İngilizcede arkadaşlık ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
A friend in need is a friend indeed. Gerçek dost, zor zamanda belli olur.
A friend is someone who knows all about you and loves you anyway. Arkadaş, senin hakkında her şeyi bilen ve yine de seni seven kişidir.
A friend is someone who lets you be yourself. Arkadaş, senin kendin olmanı sağlayan kişidir.
A friend is someone who is always there for you, no matter what. Arkadaş, her zaman yanında olan kişidir, ne olursa olsun.
A friend is someone who makes you laugh. Arkadaş, seni güldüren kişidir.
A friend is someone who you can always count on. Arkadaş, her zaman güvenebileceğin kişidir.
A friend is someone who is always there for you, through thick and thin. Arkadaş, her zaman yanında olan kişidir, iyi günde ve kötü günde.
A friend is someone who is always there to listen. Arkadaş, her zaman dinleyen kişidir.
A friend is someone who is always there to support you. Arkadaş, her zaman destekleyen kişidir.
A friend is someone who is always there to cheer you up. Arkadaş, her zaman seni neşelendiren kişidir.
A friend is someone who is always there to make you feel better. Arkadaş, her zaman seni daha iyi hissettiren kişidir.

Aile ile İlgili İngilizce Atasözleri ve İngilizce Deyimler

İngilizcede aile ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
The family that prays together, stays together. Birlikte dua eden aile, birlikte kalır.
The apple doesn’t fall far from the tree. Armut ağacından uzağa düşmez.
Blood is thicker than water. Kan sudan daha koyudur.
Home is where the heart is. Ev, kalp neredeyse oradadır.
Family is everything. Aile her şeydir.
A family that loves each other, never loses. Birbirlerini seven aile, asla kaybetmez.
A family is a group of people who love and support each other, no matter what. Aile, her ne olursa olsun birbirini seven ve destekleyen bir grup insandan oluşur.
A family is a team. Aile bir takımdır.
A family is a circle of love. Aile, sevgi çemberidir.
A family is a home. Aile bir evdir.

Başarı ile İlgili İngilizce Atasözleri ve İngilizce Deyimler

İngilizcede başarı ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
The early bird catches the worm. Erken kalkan yol alır.
Hard work pays off. Çabanın karşılığı vardır.
No pain, no gain. Acı yok, kazanç yok.
Practice makes perfect. Alıştırma, mükemmellik getirir.
The sky is the limit. Gökyüzü, sınırdır.
If you can dream it, you can do it. Düşlediğin şeyi yapabilirsin.
Never give up on your dreams. Asla hayallerinden vazgeçme.
The best way to predict the future is to create it. Geleceğin en iyi yolu, onu yaratmak.
The only way to do great work is to love what you do. Büyük işler yapmanın tek yolu, sevdiğin şeyi yapmaktır.
If you’re not having fun, you’re doing it wrong. Eğlenmiyorsan, yanlış yapıyorsun.

Cesaret ile İlgili İngilizce Atasözleri ve İngilizce Deyimler

İngilizcede cesaret ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Courage is the ability to do something that scares you. Cesaret, seni korkutan bir şeyi yapabilme yeteneğidir.
Courage is not the absence of fear, but the triumph over it. Cesaret, korkunun yokluğu değil, onu yenmektir.
Courage is the key to success. Cesaret, başarının anahtarıdır.
Courage is contagious. Cesaret bulaşıcıdır.
The bravest are those who act, even when afraid. En cesur olanlar, korksalar bile harekete geçenlerdir.
The only thing we have to fear is fear itself. Tek korkmamız gereken korkunun kendisidir.
Fear is a liar. Korku bir yalancıdır.
The only way to conquer fear is to face it. Korkuyu yenmenin tek yolu onunla yüzleşmektir.
Courage is not the absence of fear, but the willingness to act in spite of it. Cesaret, korkunun yokluğu değil, ona rağmen harekete geçme istekliliğidir.
Courage is the willingness to do what is right, even when it is difficult. Cesaret, doğru olanı yapma istekliliğidir, hatta zor olsa bile.

Çocuklar ve Çocukluk ile İlgili İngilizce Atasözleri ve İngilizce Deyimler

İngilizcede çocuklar ve çocukluk ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Childhood is the best time of life. (Çocukluk, hayatın en iyi zamanıdır.)
Children are the future. (Çocuklar, gelecektir.)
Children should be seen and not heard. (Çocuklar görülmeli ve duyulmamalıdır.)
Children are like sponges. (Çocuklar, sünger gibidir.)
Children are happy  (Çocuklar, mutludur.)
Children learn by doing . (Çocuklar, yaparak öğrenir.)
Children are innocent. (Çocuklar, masumdur.)
Children are curious. (Çocuklar, meraklı.)
Children are creative. (Çocuklar, yaratıcı.)
Children are playful . (Çocuklar, oynaktır.)

Çalışkanlık  ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede çalışkanlık ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Hard work pays off. (Çabanın karşılığı vardır.)
No pain, no gain. (Acı yok, kazanç yok.)
The early bird catches the worm. (Erken kalkan yol alır.)
Practice makes perfect. (Alıştırma, mükemmellik getirir.)
The best way to predict the future is to create it  (Geleceğin en iyi yolu, onu yaratmak.)
The only way to do great work is to love what you do.  (Büyük işler yapmanın tek yolu, sevdiğin şeyi yapmaktır.)
If you’re not having fun, you’re doing it wrong. (Eğlenmiyorsan, yanlış yapıyorsun.)
The only way to get ahead in life is to work hard.  (Hayatta ilerlemenin tek yolu, çok çalışmaktır.)
The harder you work, the luckier you get.  (Ne kadar çok çalışırsan, o kadar şanslı olursun.)
A jack of all trades is a master of none, but oftentimes better than a master of one.  (Her şeyden biraz anlayan, bir şeyden çok anlayandan daha iyidir.)

Dürüstlük ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede dürüstlük ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Honesty is the best policy. Dürüstlük en iyi politikadır.
A lie travels halfway around the world while the truth is putting on its shoes. Yalan, doğrunun ayakkabılarını giyerken dünyayı yarıya kadar dolaşır.
An honest man is the noblest work of God. Dürüst adam, Tanrı’nın en asil eseridir.
Honesty is the foundation of trust. Dürüstlük, güvenin temelidir.
Honesty is the best way to make friends. Dürüstlük, arkadaş edinmenin en iyi yoludur.
Honesty is the best way to live a happy life. Dürüstlük, mutlu bir hayat yaşamanın en iyi yoludur.
Honesty is the best way to protect yourself from harm. Dürüstlük, kendini zarardan korumanın en iyi yoludur.
Honesty is the best way to leave a legacy. Dürüstlük, miras bırakmanın en iyi yoludur.
Honesty is the best way to make a difference in the world.  Dürüstlük, dünyada fark yaratmanın en iyi yoludur.

Eğitim ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede eğitim ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
The best investment you can make is in your education.  Yapabileceğiniz en iyi yatırım, eğitiminize yapılan yatırımdır.
Education is the key to success.  Eğitim, başarının anahtarıdır.
Knowledge is power.  Bilgi, güçtür.
A mind is a terrible thing to waste. Boşa harcanan bir zihin, korkunç bir şeydir.
Education is the passport to the future.  Eğitim, geleceğe giden pasaporttur.
Education is the great equalizer  Eğitim, büyük eşitleyicidir.
Education is the light of the world. Eğitim, dünyanın ışığıdır.
Education is the best friend. Eğitim, en iyi arkadaştır.
Education is the key to open the door to opportunity.  Eğitim, fırsat kapısını açma anahtarıdır.
Education is the key to a better future.  Eğitim, daha iyi bir geleceğe giden anahtardır.

Emek ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede emek ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
No pain, no gain. Acı yok, kazanç yok.
The early bird catches the worm. Erken kalkan yol alır.
Practice makes perfect. Alıştırma, mükemmellik getirir.
A jack of all trades is a master of none, but oftentimes better than a master of one. Her şeyden biraz anlayan, bir şeyden çok anlayandan daha iyidir.
The best way to predict the future is to create it. Geleceğin en iyi yolu, onu yaratmak.
The only way to do great work is to love what you do. Büyük işler yapmanın tek yolu, sevdiğin şeyi yapmaktır.
If you’re not having fun, you’re doing it wrong.  Eğlenmiyorsan, yanlış yapıyorsun.
The only way to get ahead in life is to work hard. Hayatta ilerlemenin tek yolu, çok çalışmaktır.
The harder you work, the luckier you get  Ne kadar çok çalışırsan, o kadar şanslı olursun.

Evlilik ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede evlilik ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Marriage is a partnership. Evlilik, bir ortaklıktır.
Marriage is a give-and-take. Evlilik, bir karşılıklılıktır.
 Marriage is a journey.  Evlilik, bir yolculuktur.
Marriage is a work in progress. Evlilik, bir çalışmadır.
Marriage is not always easy, but it is always worth it. Evlilik her zaman kolay değildir, ama her zaman buna değer.
Marriage is a gift from God. Evlilik, Tanrı’nın bir hediyesidir.
Marriage is a union of two hearts.  Evlilik, iki kalbin birleşimidir.
Marriage is a lifelong commitment.  Evlilik, ömür boyu sürecek bir bağlılıktır.
Marriage is a beautiful thing. Evlilik, güzel bir şeydir.

Gurur ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede gurur ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Pride comes before a fall.  Gurur, düşüşe yol açar.
Pride goeth before destruction, and a haughty spirit before a fall.  Gurur, yıkıma yol açar ve kibirli ruh, düşüşe yol açar.
Pride is a sin. Gurur, bir günahtır.
Pride is the mother of all vices. Gurur, tüm kötülüklerin anasıdır.
Pride is a dangerous thing. Gurur, tehlikeli bir şeydir.
Pride can make you do foolish things. Gurur, seni aptalca şeyler yapmaya itebilir.
Pride can blind you to your own faults. Gurur, seni kendi hatalarına kör edebilir.
Pride can make you lose friends. Gurur, sana arkadaş kaybettirebilir.
Pride can make you lose opportunities. Gurur, sana fırsatlar kaybettirebilir.
Pride can make you lose your happiness. Gurur, sana mutluluğunu kaybettirebilir.

Hayat ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede hayat ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Life is short.  (Hayat kısadır.)
Life is a journey, not a destination (Hayat bir yolculuktur, varış noktası değil.)
Life is what happens to you while you’re busy making other plans.  (Hayat, başka planlar yaparken başına gelen şeydir.)
Life is a cabaret, old chum. (Hayat bir kabaredir, eski dost.)
Life is a box of chocolates.  (Hayat bir kutu çikolatadır.)
Life is a river. (Hayat bir nehirdir.)
Life is a rose with thorns.  (Hayat dikenli bir güldür.)
Life is what you make it.  (Hayat senin onu ne yaptığındır.)
Life is a gift.  (Hayat bir hediyedir.)
Life is beautiful.  (Hayat güzeldir.)

Hukuk ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede hukuk ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Justice is blind.  Adalet kördür.
The law is the law. Kanun, kanundur.
No man is above the law. Hiçbir insan kanunların üstünde değildir.
A man is innocent until proven guilty.
Bir adam, suçlu olduğunun kanıtlanmasına kadar masumdur.
An eye for an eye, and a tooth for a tooth Bir göze bir göz, bir dişe bir diş.
The pen is mightier than the sword. Kalemin kılıçtan daha güçlüdür.
Ignorantia juris non excusat. Hukukun cehaleti mazeret değildir.
In dubio pro reo.
Şüphe halinde sanığın lehine karar verilir.
Res ipsa loquitur. Olay kendi kendini anlatır.
Semper necessitas probandi incumbit ei qui agit. Davacı, iddiasını ispatla yükümlüdür.

Heves ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede hukuk ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
A bird in the hand is worth two in the bush. (Eldeki kuş, daldaki kuştan iyidir.)
Don’t put all your eggs in one basket.  (Tüm yumurtalarını bir sepete koyma.)
Never say never. (Asla asla deme.)
Nothing ventured, nothing gained. (Risk almazsan, kazanamazsın.)
Strike while the iron is hot. (Demir iken döv.)
The early bird catches the worm.  (Erken kalkan yol alır.)
The grass is always greener on the other side of the fence (Çitin öbür tarafındaki çimen daha yeşildir.)
The journey is the destination.  (Yolculuk, varış noktasıdır.)
The more you sweat, the luckier you get.  (Ne kadar çok terlersen, o kadar şanslı olursun.)
The only way to do great work is to love what you do (Büyük işler yapmanın tek yolu, sevdiğin şeyi yapmaktır.)

İnsan ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede insan ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Man proposes, God disposes. İnsan niyet eder, Tanrı hükmeder.
Man is the measure of all things. İnsan, her şeyin ölçüsüdür.
Man is the only animal that laughs. İnsan, gülen tek hayvandır.
Man is a social animal. İnsan, sosyal bir hayvandır.
Man is a creature of habit. İnsan, alışkanlıkların bir ürünüdür.
Man is a creature of reason İnsan, akıllı bir varlıktır.
Man is a creature of passion. İnsan, tutkulu bir varlıktır.
Man is a creature of mystery. İnsan, gizemli bir varlıktır.
Man is a creature of hope. İnsan, umutlu bir varlıktır.
Man is a creature of fear. İnsan, korku dolu bir varlıktır.

İş ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede iş ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
A jack of all trades is a master of none, but oftentimes better than a master of one. Her şeyden biraz anlayan, bir şeyden çok anlayandan daha iyidir.
The early bird catches the worm. Erken kalkan yol alır.
The harder you work, the luckier you get. Ne kadar çok çalışırsan, o kadar şanslı olursun.
The more you sweat, the luckier you get. Ne kadar çok terlersen, o kadar şanslı olursun.
The only way to do great work is to love what you do. Büyük işler yapmanın tek yolu, sevdiğin şeyi yapmaktır.
The only way to get ahead in life is to work hard. Hayatta ilerlemenin tek yolu, çok çalışmaktır.
The sky is the limit. Gökyüzü, sınırdır.
Time is money. Zaman paradır.
Two heads are better than one İki kafa bir kafadan iyidir.
Work smarter, not harder. Akıllıca çalış, çok çalış.

Kadın ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede kadın ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Women are the backbone of society. Kadınlar, toplumun omurgasıdır.
Women are the stronger sex. Kadınlar, daha güçlü cinsiyettir.
Women are the nurturers. Kadınlar, bakıcılardır.
Women are the givers of life. Kadınlar, hayat verenlerdir.
Women are the creators. Kadınlar, yaratıcılardır.
Women are the healers. Kadınlar, şifacılardır.
Women are the leaders. Kadınlar, liderlerdir.
Women are the change-makers. Kadınlar, değişimi sağlayanlardır.
Women are the future. Kadınlar, gelecektir.
Women are amazing. Kadınlar, harikadır.

Kötülük ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede kötülük ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Evil is the absence of good. Kötülük, iyiliğin yokluğudur.
Evil is a choice. Kötülük, bir seçimdir.
Evil is a powerful force.  Kötülük, güçlü bir güçtür.
Evil can be overcome. Kötülük, üstesinden gelinebilir.
Evil will always be with us. Kötülük, her zaman bizimle olacaktır.
Evil is a temptation. Kötülük, bir günahtır.
Evil is a sin. Kötülük, bir günahtır.
Evil is a curse. Kötülük, bir lanettir.
Evil is a plague. Kötülük, bir vebadır.
Evil is a monster. Kötülük, bir canavardır.

Kırgınlık ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede kırgınlık ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Time heals all wounds. Zaman tüm yaraları iyileştirir.
The best way to get over someone is to get under someone else. Birini unutmanın en iyi yolu başkasıyla birlikte olmaktır.
Crying is a natural way to release stress. Ağlamak, stresi serbest bırakmanın doğal bir yoludur.
Talking to a friend about your feelings can help you feel better. Duygularınız hakkında bir arkadaşınızla konuşmak, kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir.
Doing something you enjoy can help you take your mind off of your problems. Zevk aldığınız bir şey yapmak, sizi sorunlarınızı unutmanıza yardımcı olabilir.
Forgiving the person who hurt you can help you move on. Sizi inciten kişiyi affetmek, yolunuza devam etmenize yardımcı olabilir.
Remembering the good times you had with the person who hurt you can help you focus on the positive.  Sizi inciten kişiyle geçirdiğiniz iyi zamanlara odaklanmak, pozitif kalmanıza yardımcı olabilir.
Realizing that you are not alone can help you feel better. Tek olmadığınızı fark etmek, kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir.
Knowing that you will be okay in the end can give you hope. Sonunda her şeyin yoluna gireceğini bilmek, size umut verebilir.
Giving back to others can help you feel good about yourself. Başkalarına yardım etmek, kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olabilir.

Kaynak ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede kaynak ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
A penny saved is a penny earned.  Para biriktirmek, para kazanmanın yarısıdır.
Two heads are better than one. İki kafa, bir kafadan iyidir.
No man is an island. İnsan, bir ada değildir.
It takes a village to raise a child. Bir çocuğu büyütmek için bir köy gerekir.
A jack of all trades is a master of none, but oftentimes better than a master of one. Her şeyi bilen, hiçbir şeyi iyi bilmez, ancak çoğu zaman bir şeye hakim olandan daha iyidir.

Kısas ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede kaynak ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
An eye for an eye, a tooth for a tooth. Gözüne göz, dişini dişin.
Revenge is a dish best served cold. İntikam, soğuk servis edilen bir yemektir.
He who lives by the sword dies by the sword. Kılıçla yaşayan, kılıçla ölür.
Do not bite the hand that feeds you. Sana yiyecek veren eli ısırma.
You reap what you sow. Ne ekersen onu biçersin.

Kuş ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede kuş ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Early bird catches the worm.  Erken kalkan yol alır.
A bird in the hand is worth two in the bush. Eldeki kuş, daldaki iki kuştan iyidir.
Don’t put all your eggs in one basket. Yumurtalarınızı tek sepete koymayın.
A jack of all trades is a master of none. Her konuda usta olan, hiçbir konuda usta değildir.
A bird can’t fly with one wing.  Bir kanatsız kuş uçamaz.
Birds of a feather flock together. Benzer kuşlar bir araya gelir.
A bird can’t sing without a nest. Kuş, yuvasız şarkı söyleyemez.
Birds are free to fly wherever they want. Kuşlar, istedikleri yere uçmak için özgürdür.
The bird is the symbol of freedom. Kuş, özgürlüğün sembolüdür.

Mal ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede mal ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
A penny saved is a penny earned.  Bir kuruş kazanılmış bir kuruştur.
Money makes the world go round. Para, dünyayı döndürür.
A fool and his money are soon parted. Aptalın parası çabuk biter.
Easy come, easy go. Kolay gelen, kolay gider.
Money can’t buy happiness.  Para mutluluk satın alamaz.
The best things in life are free.  Hayattaki en iyi şeyler bedavadır.
A bird in the hand is worth two in the bush. Eldeki kuş, daldaki iki kuştan iyidir.
Don’t put all your eggs in one basket.  Yumurtalarınızı tek sepete koymayın.
A jack of all trades is a master of none.  Her konuda usta olan, hiçbir konuda usta değildir.

Memleket ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede memleket ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Home is where the heart is. Ev, kalbin olduğu yerdir.
There’s no place like home.  Ev gibisi yoktur.
Absence makes the heart grow fonder. Ayrılık, sevgiyi artırır.
Out of sight, out of mind.  Gözden ırak, gönülden ırak.
Come home, come home, wherever you are. Eve dön, eve dön, nerede olursan ol.
I’m homesick. Özlemliyim.
I miss you.  Seni özledim.
I’m glad to be home.  Eve döndüğüme sevindim.
This is my home.  Burası benim evim.

Mutluluk ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede mutluluk ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
A happy heart is the best medicine. Mutlu bir kalp, en iyi ilaçtır.
Happiness is not something ready made. It comes from your own actions. Mutluluk hazır bir şey değildir. Kendi eylemlerinizden gelir.
Happiness is when what you think, what you say, and what you do are in harmony. Mutluluk, ne düşündüğün, ne söylediğin ve ne yaptığın uyum içinde olduğundadır.
Happiness is not something you postpone for the future; it is something you design for the present. Mutluluk, gelecek için ertelediğiniz bir şey değildir; şimdiki zaman için tasarladığınız bir şeydir.
A contented mind is a continual feast. Memnun bir zihin, sürekli bir şölendir.
The best way to find yourself is to lose yourself in the service of others. Kendinizi bulmanın en iyi yolu, başkalarına hizmet etmek için kendinizi kaybetmektir.
Happiness is a journey, not a destination. Mutluluk, bir varış noktası değil, bir yolculuktur.
Happiness is a state of mind. Mutluluk, bir zihin durumudur.
Happiness is contagious. Mutluluk bulaşıcıdır.

Olumsuzluk ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede olumsuzluk  ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
A pessimist sees the difficulty in every opportunity; an optimist sees the opportunity in every difficulty. Bir kötümser, her fırsatta zorluğu görür; bir iyimser, her zorluğun fırsatını görür.
A negative attitude can ruin your day, a positive attitude can change your life. Olumsuz bir tutum gününüzü mahvedebilir, olumlu bir tutum hayatınızı değiştirebilir.
The glass is half empty or the glass is half full. Bardak yarı boş ya da yarı dolu.
It’s not what happens to you, but how you react to it that matters. Önemli olan sana ne olduğu değil, ona nasıl tepki verdiğindir.
The best way to predict the future is to create it. Geleceğin en iyi yolu, onu yaratmaktır.

Okumak ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede okumak  ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz.

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
A book is a window to the world. Bir kitap, dünyaya açılan bir penceredir.
Reading is to the mind what exercise is to the body. Okumak, zihne egzersiz yapmaktır.
The more you read, the more you know. Ne kadar çok okursanız, o kadar çok şey bilirsiniz.
A well-read person is a well-rounded person. İyi okuyan kişi, çok yönlü kişidir.
Reading is a lifelong journey. Okumak, ömür boyu süren bir yolculuktur.

Ödül ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede ödül ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
No pain, no gain. Acısız zafer olmaz.
The early bird catches the worm. Erken kalkan yol alır.
Hard work pays off. Çalışan her zaman kazanır.
Practice makes perfect. İyi olmak için pratik yapmak gerekir.
A jack of all trades is a master of none. Her konuda biraz bilgi sahibi olmak, hiçbir konuda uzman olmak değildir.

Ölüm ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede ölüm ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Death comes to everyone. Herkesin ölümle karşılaşması kaçınılmazdır.
Death is a natural part of life. Ölüm, yaşamın doğal bir parçasıdır.
Death is the end of life. Ölüm, yaşamın sonudur.
Death is inevitable. Ölüm, kaçınılmazdır.
Death is not to be feared. Ölüm, korkulacak bir şey değildir.
Death is a release from pain. Ölüm, acıdan kurtuluştur.
Death is a reunion with loved ones who have passed away. Ölüm, vefat eden sevdiklerimizle yeniden bir araya gelme fırsatıdır.
Death is a transition to another life. Ölüm, başka bir hayata geçiştir.
Death is a mystery. Ölüm, bir gizemdir.

Özgürlük ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede özgürlük ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Freedom is not free. Özgürlük bedava değildir.
Freedom is the right to do anything that does not harm another person. Özgürlük, başka bir kişiye zarar vermeyen her şeyi yapma hakkıdır
Freedom is not the absence of restraint, but the presence of opportunity. Özgürlük, kısıtlamanın yokluğu değil, fırsatın varlığıdır.
Freedom is not something that is given to us, it is something that we must take. Özgürlük bize verilen bir şey değil, bizim almamız gereken bir şeydir.
Give me liberty or give me death. Özgürlük ver ya da bana ölüm ver.
Freedom is the most precious gift we have. Özgürlük sahip olduğumuz en değerli hediyedir.
Freedom is not just a word, it is a way of life. Özgürlük sadece bir kelime değil, bir yaşam tarzıdır.
Freedom is the foundation of all other rights. Özgürlük, tüm diğer hakların temelidir.
Freedom is the key to happiness. Özgürlük, mutluluğa giden anahtardır.

Para ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede para ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
A penny saved is a penny earned. Bir kuruş tasarruf, bir kuruş kazançtır.
A fool and his money are soon parted. Aptalın parası çabuk biter.
Easy come, easy go. Kolay kazanılan, kolay gider.
Money makes the world go round. Para, dünyayı döndürür.
More money, more problems. Daha fazla para, daha fazla sorun demektir.
The early bird catches the worm. Erken kalkan yol alır.
The more you sweat, the luckier you get. Çok çalışırsan, şansın artar.
Time is money. Zaman paradır.
Waste not, want not. İsraf etme, yoksulluğa düşme.

Polisiye Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede polisiye ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
A good detective is like a good detective. İyi bir dedektif, iyi bir dedektif gibidir.
The early bird catches the worm. Erken kalkan yol alır.
The more you sweat, the luckier you get. Çok çalışırsan, şansın artar.
Time is money. Zaman paradır.
Waste not, want not. İsraf etme, yoksulluğa düşme.
The best way to catch a criminal is to think like a criminal. Bir suçluyu yakalamanın en iyi yolu, bir suçlu gibi düşünmektir.
The only way to solve a crime is to follow the evidence. Bir suçu çözmenin tek yolu, kanıtları takip etmektir.
The best detectives are the ones who are always thinking one step ahead of the criminals. En iyi dedektifler, suçlulardan bir adım önde düşünenlerdir.
The best way to catch a criminal is to make them think they’re getting away with it. Bir suçluyu yakalamanın en iyi yolu, onu paçayı kurtardığını düşünmesini sağlamaktır.

Sağlık ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede sağlık ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Health is wealth. Sağlık, zenginliktir.
An apple a day keeps the doctor away. Günde bir elma, doktoru uzak tutar.
Prevention is better than cure. Önlem almak, tedavi etmekten daha iyidir.
Early to bed and early to rise makes a man healthy, wealthy, and wise. Erken yatmak ve erken kalkmak insanı sağlıklı, zengin ve bilge yapar.
A sound mind in a sound body. Sağlıklı bir bedende sağlıklı bir zihin vardır.
No pain, no gain. 
Acı olmadan kazanç olmaz.
If you don’t use it, you lose it. Kullanmazsan kaybedersin
Eat to live, don’t live to eat. Yemek için yaşama, yaşamak için yemek ye.
A healthy mind in a healthy body is a temple of God. Sağlıklı bir bedende sağlıklı bir zihin, Tanrı’nın tapınağıdır.

Savaş ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede savaş ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
All’s fair in love and war. Aşkta ve savaşta her yol mübahtır.
A good offense is the best defense. En iyi savunma iyi bir saldırıdır.
The best way to win a war is to avoid it. Savaşı kazanmanın en iyi yolu ondan kaçınmaktır.
To the victor go the spoils Kazanan, ganimetin sahibidir.
War is hell. Savaş cehennemdir.
There are no winners in war. 
Savaşta kazanan yoktur.
Peace is better than war. Barış, savaştan daha iyidir.
War is a necessary evil. Savaş, gerekli bir kötülüktür.
War is a waste of life Savaş, bir yaşam kaybıdır.

Saygı ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede saygı ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Respect is earned, not given. Saygı, verilir, kazanılmaz.
Treat others the way you want to be treated. Diğerlerine, senin nasıl davranılmasını istediğinin gibi davran.
The golden rule: Do unto others as you would have them do unto you. Altın kural: Başkalarına, senin nasıl davranılmasını istediğinin gibi davran.
Respect your elders. Büyüklerinize saygı gösterin.
Respect your elders, and they will respect you. Büyüklerinize saygı gösterin, onlar da size saygı gösterecektir.
Respect isa two-way street. 
Saygı, iki yönlü bir yoldur.
Respect is the foundation of any relationship. Saygı, herhangi bir ilişkinin temeli.
Respect is a sign of maturity. Saygı, olgunluğun bir işaretidir.
Respect is a sign of intelligence. Saygı, zekânın bir işaretidir.

Sevgi ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede sevgi ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Love is blind. Aşk kördür.
Love conquers all. Aşk her şeyi fetheder.
Love is a battlefield. Aşk bir savaş alanıdır.
Love is patient, love is kind. Aşk sabırlı, aşk naziktir.
Love is all you need. Aşk ihtiyacın olan her şeydir.
Love is in the air. Aşk havadadır.
Love is a many splendored thing. Aşk çok güzel bir şeydir.
Love is the language of the heart Aşk, kalbin dilidir.
Love is the best medicine. Aşk, en iyi ilaçtır.

Tanrı ve İnanç ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede tanrı ve inanç ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
God helps those who help themselves. Tanrı, kendine yardım edenlere yardım eder.
God is watching over you. Tanrı, seni izliyor.
God is good.  Tanrı, iyidir.
God is love.  Tanrı, sevgidir.
Have faith in God. Tanrı’ya inan.
Trust in God. Tanrı’ya güven
Pray to God. Tanrı’ya dua et.
Thank God. Tanrı’ya şükret.
God bless you. Tanrı seni korusun.

Toplum ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede toplum ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
A chain is only as strong as its weakest link. Bir zincir, en zayıf halkası kadar güçlüdür.
The whole is greater than the sum of its parts. Bütün, parçaların toplamından daha büyüktür.
No man is an island. Hiçbir insan bir ada değildir.
We are all in this together. Hepimiz birlikteyiz.
A rising tide lifts all boats. Yükselen su tüm tekneleri kaldırır.
We are stronger together than we are apart. Birlikte daha güçlüyüz, ayrıyken değil.
A divided house cannot stand. Bölünmüş bir ev ayakta kalamaz.
United we stand, divided we fall. Birlikte ayakta kalırız, ayrıyken düşeriz.
We are all part of something bigger than ourselves. Hepimiz kendimizden daha büyük bir şeyin parçasıyız.

Ülke ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede ülke ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
A nation is defined by its borders, not by its people. Bir ülke, sınırlarıyla değil, halkıyla tanımlanır.
The people are the soul of a nation. Halk, bir ülkenin ruhu.
A nation is only as strong as its weakest member. Bir ülke, en zayıf üyesi kadar güçlüdür.
A nation that does not stand for something will fall for anything. Bir ülke, bir şey için durmazsa, her şeye düşer.
A nation’s future is in the hands of its youth. Bir ülkenin geleceği, gençlerinin elindedir.
A nation’s strength is in its unity. Bir ülkenin gücü, birliğidir.
A nation’s pride is in its history. Bir ülkenin gururu, tarihindedir.
A nation’s culture is its identity. Bir ülkenin kültürü, kimliğidir.
A nation’s flag is its symbol. Bir ülkenin bayrağı, sembolüdür.

Yas ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede yas ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Time heals all wounds. Zaman tüm yaraları iyileştirir.
Grief is the price we pay for love. Yas, sevginin bedeli.
The best way to heal is to talk about it. Yas tutmanın en iyi yolu, ondan bahsetmektir.
Don’t be afraid to cry. Ağlamaktan korkma.
It’s okay to not be okay. İyi olmamak da sorun değil.
Take your time. Zamanını al.
There is no right or wrong way to grieve. Yas tutmanın doğru ya da yanlış yolu yoktur.
You are not alone. Yalnız değilsin.
It’s okay to ask for help. Yardım istemek sorun değil.

Yalnızlık ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede yalnızlık ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Absence makes the heart grow fonder. Yokluk, kalbi güçlendirir.
Birds of a feather flock together. Benzer kuşlar bir araya gelir.
A friend in need is a friend indeed. Gerçek dost, zor zamanda olan arkadaştır.
A man is known by the company he keeps. Bir insan, arkadaşlık ettiği insanlardan tanınır.
Misery loves company. Mutsuzluk, yalnızlığı sever.
No man is an island. Hiçbir insan bir ada değildir.
One good turn deserves another. İyiliğe iyilik karşılıksız kalmaz.
Two heads are better than one. İki kafa, bir kafadan iyidir.
United we stand, divided we fall. Birlikte ayakta kalırız, ayrıyken düşeriz.

Yaşlılık ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede yaşlılık ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Age is just a number. Yaş, sadece bir sayı.
Older is wiser. Yaşlılar daha bilgedir.
Experience is the best teacher. Tecrübe, en iyi öğretmendir.
The older you get, the more you know. Yaşlandıkça, daha çok şey öğrenirsin.
The older you get, the less you care. Yaşlandıkça, daha az umursarsın.
The older you get, the more you appreciate the simple things in life. Yaşlandıkça, hayatın basit şeylerini daha çok takdir edersin.
The older you get, the more you understand the meaning of life. Yaşlandıkça, hayatın anlamını daha çok anlarsın.
The older you get, the more you appreciate the people who are in your life. Yaşlandıkça, hayatındaki insanları daha çok takdir edersin.
The older you get, the more you realize that time is precious. Yaşlandıkça, zamanın değerli olduğunu daha çok anlarsın.

Zaman ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede zaman ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Time flies. Zaman uçar.
Time heals all wounds. Zaman her yarayı sarar.
Time is money.” Zaman para demektir.
Better late than never.” Geç olsun, güç olmasın.
In the nick of time.” Tam zamanında.
“Time waits for no one.” Zaman hiçbirine beklemez.
“Time and tide wait for no man.” Zaman ve gelgit hiçbir insanı beklemez.
“A stitch in time saves nine.” Zamanda bir dikiş, on dikişten tasarruf eder.
“Time is of the essence. Zamanın özü önemlidir.

Zenginlik ile İlgili Atasözleri ve Deyimler

İngilizcede zenginlik ile ilgili İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri aşağıda bulabilirsiniz. Bunlara eklemek istediklerinizi yoruma bırakarak katkıda bulabilirsiniz

İngilizce Atasözleri ve Deyimler Türkçe Çeviri | Türkçe Karşılığı
Money can’t buy happiness. (Para mutluluk satın alamaz.)
A fool and his money are soon parted. (Aptalın parası çabuk biter.)
Easy come, easy go.  (Kolay kazanılan, kolay gider.)
The more you have, the more you want.  (Ne kadar çok sahipseniz, o kadar çok istersiniz.)
The rich get richer, and the poor get poorer. (Zengin daha da zenginleşir, fakir daha da fakirleşir.)
Money talks.  (Para konuşur.)
Money can’t buy love.  (Para aşk satın alamaz.)
Money can’t buy health.  (Para sağlık satın alamaz.)
Money can’t buy time.  (Para zaman satın alamaz.)

Son olarak Bu yazıda elimden geldiğince İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimleri derledim, bir araya getirdim. İlk başta İngilizcede sık kullanılan atasözleri ve deyimler için 50 tane hedeflemiştim ama liste biraz uzadı.

 

Faydalı mı?

Yazımız faydalı mı? Eğer faydalı ise aşağıdaki yazılarımızı da beğenebilirsiniz;

Leave A Comment

Biz Sizi Arayalım!

Eğitimlerimiz hakkında sorularınız ve merak ettikleriniz için formu doldurmanız yeterli…

Formu doldurarak gizlilik politikamızı ve kvkk aydınlatma metnini
kabul etmiş sayılırsınız.

Yeniliklerden İlk Sen Haberdar Ol!

Yeni makaleleri ve İngilizce kursu kampanyalarını sana mail ile göndereceğiz.

Abone olarak, gizlilik politikasını ve kvkk aydınlatma metnini kabul etmiş sayılırsın.